DÜNYANIN EN DEPRESİF ŞEHRİ; NORILSK

Norilsk’ten yayın yapan pek çok sayfa takip ediyorum. Aylar önce bu sayfalardan biri ile aramızda şöyle ilginç bir diyalog geçti. Onlara Norilsk’in atmosferinin beni çok heyecanlandırdığını ve bir gün oraya geleceğimi söyledim. Bu kahrolası yeri nereden buldun mealinde bir cevap aldım.

Evet bazen hepimiz yaşadığımız yerden sıkılıyoruz ama genel olarak seviyoruz. Peki, bu adamlar neden yaşadıkları yeri “kahrolası” olarak tanımlamışlardı. Norilsk denen yer, nasıl bir yerdi?

Uçsuz bucaksız Rusya topraklarında ne acayip yerler, ne ilginç şehirler var. Hepimiz dünyanın batısı biliyoruz, doğusunu biliyoruz, ortasında zaten yaşıyoruz. Ama yukarısı bir sır, kocaman bir bilinmez, bilinmesi de gerekmez bizim için. Ama bir bilseniz ne hikayeler var oralarda da. Dünyanın en iç karartıcı, en boğucu şehri var mesela. Hanım efendiler, beyefendiler ve sevgili çocuklar; Norilsk’e hoş geldiniz…

Yabancı kaynaklarda aynen böyle geçiyor; most depressing city… Neden dünyanın en iç karartıcı şehri olarak tanımlandığını fotoğraflarına bakınca anlıyorsunuz. Yıkılması ardından neredeyse 30 sene geçmesine rağmen hala Sovyetler Birliği’nden kalan gri rengi atamamış üzerinden. Binalar, sokaklar, caddeler… Baktığınız her yerde gri rengi görüyorsunuz. Hatta gökyüzünde bile.

Norilsk’in hikayesi…

Sovyetler Birliği kurulduktan sonra, 1935 yılında planlı bir şekilde kurulmuş. İlk zamanlarında 10 bin civarı insanın yaşadığı bir çalışma bölgesiymiş. 1953 yılında nüfusu 100 binin üzerine çıkmış ve şehir statüsü almış. Dünyanın en büyük nikel-bakır-paladyum yatakları burada. Sovyetler Birliği dağılmadan önce, 1980’lerin ortaları en yüksek nüfusa sahip olduğu zamanlarmış. 200 bine yaklaşmış burada yaşayan insan sayısı. Günümüzde ise yaklaşık 175 bin nüfusa sahip. Nerede diye soracak olursanız, Rusya’nın Kuzey Doğu’sunda bir yerlerde. Bildiğiniz Sibirya’da işte. Her daim soğuk, karlı ve gri…

Neresinden tutsan elinde kalıyor bu şehir. Her daim karla kaplı olması mı, maden işlemesinden kaynaklı hava kirliliğimi, insana hayatı sorgulatan Sovyetlerden kalma blokların oluşturduğu mimarisi mi yoksa zor olan ulaşımımı? Kim neden yaşar burada demeyin. Daha önce hiç mecbur kalmadınız mı? Burada yaşanlar da belli ki…

Burada çekilen her fotoğrafa saatlerce bakabilirim. Burada çekilen her fotoğraf çok farklı şeyler hissettiriyor. Dünya gerçekten düşündüğümüzden çok daha büyük. Dünyada gerçekten düşündüğümüzden çok daha fazla kültür var. Burada bildiğimiz çok az şey var. Sanki burası bir gezegende, bambaşka bir yer…

Norilsk ve diğer Sibirya şehirlerinde binalara büyük fontlarla numaralar yazılır. Kar fırtınalarında kolay tanımlayabilmek için…

Block 17…

Bu garip şehri ve hissettirdiklerini özetmeyen tek bir kare olsaydı eğer, o da kesinlikle bu olurdu. Her detayına dalıp gidiyorum. Duvardaki bir büyük bir küçük olarak yazılmış 17 yazısına, dökülmüş sıvalara, karın tipinin içinde yürümeye çalışan siyahlar içindeki kadına, en çok da ışığı yanan evlerde olup bitenlere. Televizyonda ne izliyorlar acaba o an, ne konuşuyorlar aralarında? Bir gün sonrası için ne geçiyor akıllarından…

Hayatımın bir dönemini burada geçirmiş gibiyim. Bu boğuk sokaklarda, gri duvarlarda, renksiz yaşantılarda sanki geçmişime, bana ait bir şey var. Ya siz? Hepimiz bir zamanlar Norilsk’de yaşamadık mı? Ya da hepimiz bir gün Norilsk’de yaşamayacak mıyız? Hepimiz bazen, kendi Norilsk’imizde yaşamıyor muyuz?

Hayatımın bir döneminde buraya da gideceğim, inanıyorum. Belki yaşadığım kıymetini anlamak için, belki farklı dünyalar keşfetmek için, belki de sadece merak ettiğim için. Bayanlar, baylar ve sevgili çocuklar. Norilsk’de görüşmemek üzere…

Yayımlayan