MISSOURI GEMİSİNİN TÜRKİYE’Yİ ZİYARETİ VE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİN MİLADI

Missouri gemisi 1946 yılında İstanbul’u ziyaret ettiğinde bunun çok uzun bir hikayenin başlangıcı olduğunu kim bilebilirdi ki?

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkileri filizlendiren olayların başlangıcı İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında yaşananlara dayanıyor. Savaşa fiilen katılmadığı halde, savaştan büyük yaralarla çıkan genç Türkiye Cumhuriyeti savaş boyunca taraf olmaktan kaçınmış, denge politikasına sığınmıştı. Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayacak Soğuk Savaş’ta ne denge kalacaktı ne de politika. Türkiye bir taraf olmak zorundaydı.

Faşizme karşı birleşen ve Nazi Almanyasını alt eden Sovyetler Birliği, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkar çatışmaları ve ideolojik ayrılıkları dünyayı ikiye bölmüştü. Bu bölünme arasında Türkiye Cumhuriyeti, Sovyetler Birliğinin hemen dibindeki çok stratejik bir ülkeydi. Ve Stalin bu stratejik ülkeye dosthane bir tavır sergilemiyordu. Orta doğuya hakim olma düşüncesi, Rusların meşhur sıcak denizler politikası ya da sadece Stalin saldırganlığı hangisini beğenirseniz artık, Sovyetler Birliği’nin Türkiye’den kabul edilemez hak talepleri vardı.

Sovyetler Birliğinin, Karadeniz’in dünyaya açılan kapısı olan boğazlardan üs ve hatta Kars- Ardahan illerini de kapsayan toprak talebi vardı. Yıl 1946ydı ve girmediği savaşın yaralarını sarmaya çalışan genç Türkiye’nin karşısında, İkinci Dünya Savaşı’nın galiplerinden komünist Sovyetler Birliği vardı. Neresinden bakarsanız korkunç bir durum. Türk halkı için Sovyet kabusu başlamış, dibimizdeki dev düşmanla mücadelenin yolları aranır olmuştu.

Sovyetler Birliği’nin İrandaki durumu ve Ortadoğu’da artan hakimiyeti Amerika Birleşik Devletlerini rahatsız etmeye başlamıştı. Üstelik Amerika, İkinci Dünya Savaşı sonrasında tüm dünyayı bir canavar olarak gördüğü komünist tehlikeden korumak gibi bir rol üstlenmişti. Şimdi Sovyetler Birliği’ne bir gözdağı verilmeli, elimiz kolumuz oralara uzanıyor denilmeliydi.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Truman, Missouri Savaş Gemisi’nin İstanbul’a gönderilmesine karar verdi. Geminin İstanbul’a geliş amacı Sovyetlere doğrudan bir tehdit değil, bir göz dağı, bir mesaj vermekti. O yüzden geminin İstanbul ziyareti için bir kılıf bulunmalıydı. Dev savaş gemisi, neredeyse 2 sene önce, 1944 yılının Kasım ayında hayatını kaybeden Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Münir Ertegün’ün cenazisinin İstanbul’a getirilmesi amacıyla yola çıkacaktı.

22 Mart 1946’da yola çıkan, 5 Nisan 1946 tarihinde İstanbul boğazına ulaşan Missouri zırhlısı donanmanın en iyi gemilerinden biri olmasının yanında, Japonya’nın teslim olduğuna dair anlaşmayı da imzaladığı gemiydi. Bu geminin İstanbul’a gelmesi kamuoyunda da büyük bir ilgi ve sevinçle karşılandı. Türk kamuoyu, Missouri’yi bir kurtarıcı gibi karşıladı. Boğazı gören yerlere welcome yazıları asıldı, Tekel özel harmanla geminin adına sigara çıkardı, pullar basıldı, İstanbul’un her yanı temizlendi hatta genel evlerdeki hayat kadınları bile Amerikan denizcilerinin sağlığı gözetilerek denetimden geçirildi. Lokanta menülerindeki Rus salatasının adı bile Amerikan salatası olarak değiştirildi. Gazeticiler Amerika Birleşik Devletlerini orantısız öven yazılar yazdılar, politikacılar “Üstünde yaşadığımız dünyanın en mükemmel çocuğu Amerika ve Amerikalı’lar” ile cümlelere başlıyordu. 1946 yılında gerçekleştirilen bu ziyaret, Türk-Amerikan ilişkilerinin miladıydı.

Sovyet tehdidinden bunalan Türkiye adeta tarafını seçmişti. Missouri’nin Türkiye ziyaretinden yaklaşık 4 sene sonra, 1950 yılında Türkiye Kore Savaşı’na asker gönderdi. 1951 yılında da NATO’ya kabul edildi. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri ile onca kriz yaşandı. Kıbrıs bu krizlerden en büyüğüydü ama her krizde Amerika’nın kirli çıkarlarının her şeyin üzerinde olduğu anlaşıldı.

Missouri’nin milat kabul edildiği Türkiye – Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler bugün son derece gergin. Belki bir gün tekrar düzelecek, belki hepten daha kötü olacak onu bilemiyoruz ama bildiğimiz tek şey her zaman çıkarlar ön planda olacak.

Yayımlayan